İnsanlar Nasıl Yönetilir(Kullanılır)

Yazımın başlığı ilk etapta aklınıza klasik olarak dergi ve kitap başlıklarında geçen “… sahip olmanın en iyi 10 yolu” , “… yaşamanın 21 yolu” yada “… etkilemenin 7 yolu” gibi tümceleri aklınıza getirsede sunumda bu şekilde gerçekleşmeyecek emin olun. O yüzden göz gezdirmek yerine sakin sakin cümlelerimi takip edebilirsiniz. 🙂 Anlatılmak isteneni çok soyut kavramlarla, pratiği olmayan, sonuç vermeyen eylemlerle de ilintilemeyeceğim.

Yaptığımız şey; oyun kavramından yola çıkarak belki de her gün biri başlayan ve biri biten kişilik benzetimlerinden oluşan oyunlar arasında nasıl yer aldığımızın kurgulu şekilde anlatılması olacaktır. Evet benzetimler diyorum çünkü bilinçaltımız bizi ister istemez ya kendimizi çok yakın hissettiğimiz,bize yakın karakterlere yada yeni çok farklı kişileri tanımaya,yeni karakterleri tanımaya,hayranlık uyandırmaya onlar gibi olmaya yönlendirmektedir.Bu da bir nevi kendi kendimizi kullandırmak anlamına gelebilir.

Küçük oyunları bilenler büyük kitleler yönetiyorlar fakat kimse kullanılmak istemiyorken nasıl oluyorda bunu başarıyorlar. Aslında “kullanmak” kelimesi çok etik olmasada, günümüz iş hayatında özellikle yönetici kademesindeki insanların sahip olması gereken mecburi bir yetkinlik, olmazsa olmazıdır bu kavram.İster istemez yönetmek, kullanmak, yönlendirmek, etki altına almak zorundadır yönetici ya da amir ;işlerin yolunda gitmesi için.
Oyun kavramı demiştik biraz açarsak: Oyun başlamak üzere iken akla gelen tek şey kazandıktan sonra yapılacak olan zafer kutlamasıdır. İhtişamlı ve şaşalı olacak bu kutlama planı hazırdır bile. Tek yapılması gereken oyunu oynamak ve kazanmaktır. Oyunu oynarken karşı tarafın açıklarını bulur, zaaflarını yönetiriz. Buda rakibi ya iyi tanımaktan, onunla birlikte zaman geçirmekten yada hareketlerini, hamlelerini takip ederek tahminlerde bulunmaktan geçer. Bu yüzden oyun oynamam çünkü ihtimal ve olasılıklar hesaplandığında kazanma ihtimali gibi kaybetme ihtimalide yüzdelere çevrilince en yüksek ihtimal yarı yarıyadır. Kuralları benim tarafımdan konulan, sınırları yine benim tarafımdan çizilen oyunlar yazarım, tasarlarım ve yine oynamam. Fakat bir oyuncu veya birden fazla oyuncu bulup bu oyunu oynatırım. Kaybeden ben olmadığım gibi kazanan her zaman ben olurum çünkü oyun benim için oynanmış olur, beni eğlendirmek ve zamanımı değerlendirmek için.

Bir oyun nasıl yazılır sizce veya daha önce hiç oyun yazdınız ve yönettiniz mi? Her oyun aslında ihtiyaç için hazırlanır. Bazen kendimizi eğlendirmek bazende başkalarıyla birlikte eğlenmek için. Şimdi ihtiyacımız olan bir oyun yazalım.

Elimizdekiler çok önemlidir. Eğer elimizde hiçbir şey yok diyorsanız elinde bir şeyler bulunan birini hedef olarak seçelim. Size dünyanın en güçlü insanını bile yönetmek için bir fırsat sunuyorum aslında. Bu o kadar da komik değil gülmenin yerine kendinize bir hedef seçin madem elinizde hiçbir şey yok veya elinizdekileri oyun için kullanmak istemiyorsunuz. Benim hedefim bir kadın ve bu kadının düşlerini bile kontrol etmek istiyorum. Sınırlarını çizdim benim istediğim her şeyi yapmasını istiyorum. Nasıl mı ? İlk önce hedefteki insanın ihtiyaçlarını tespit etmek gerekir. Medeni hali, yaşı, boyu, kilosu, gözlerinin rengi, hatta saçlarının rengi bile dikkatle incelenmeli. Edinebilindiği kadar bilgi edinilmeli. Zaten fazla bir şeye ihtiyacımız yok görmeden bile kontrol edebileceğiniz bir sistemden bahsedeceğim size. Bu sistem yeni bir sistemdir. Uygulamaları ve komplo teorileri ile desteklenen yeniye hayranlık ve sınırsız yenilik isteme arzusunu kullanarak bir Truva atı gibi istediğiniz kişinin içine girip kontrol etme mekanizmasıdır.

Bir çok kuralı olsada bize gerekli olan tekşey “bende” değip ona katılmak ve etrafındaki insanlardan farklı yeni bir kişilik olarak ortaya çıkmak. Yeni olduğunuzdan dolayı size sahip olmak en azından ilk önce sizin hakkınızda en çok bilgiye ulaşmak isteğini durduramayıp size karşı bir ilgi otomatik olarak oluşacaktır. Sizi tanıma ve keşfetme safhasında gözlemlerinizle onun bir kopyası olduğunuzu düşündürmeniz gerekmektedir. Birkaç ufak benzerlik bile yeterlidir. İşe alacak yöneticiyle ortak yönleri, zevkleri sayesinde işi alan kişiler tanıyorum. Hemşeri olmaları, bazen aynı takıma aynı derecede fanatik olduklarını farketmeleri , yada çok seyrek yapılan örneğin golf oynamak gibi ortak uğraşları,zevkleri sayesinde işi koparanlar olduğunuz biliyorum ve tanıyorum. Bazen de çok klasik değer verilmeyen şeyler bile mesela benimde en sevdiğim renk siyahtır, bende kahveyi çok severim gibi.

Böyle basit birkaç benzetmeden kimseye bir zarar gelmez değil mi ? Fakat bilinçaltında bir veri tabanı oluşmuş olacaktır o farkında olmadan ve lafı dolandırıp onda gördüğünüz bir özelliği yakalayarak “sende benim gibi düşünüyorsun” kalıbı kullanılarak bilinçaltı harekete geçirilir ve böyle birkaç denemeden sonra sizi kendisi sanması an meselesi olacaktır bilinçaltında. Aynen oyun teorisinde rakibin hamlesine karşılık hamleleri bilinçaltımızın yoklaması ve uygun olanı işaretleyip o hamleyi geçip bir önceki hamle haline getirmiş olması gibi. Bütün şifreleri kırılmış olarak sizi kendisi sandığı için bütün gizli saklı fark etmeden her şeyi sizinle yani kendisi ile paylaşmaktan zevk almaya başlayacaktır çünkü asla söyleyemediği sırları vardır bazen insanın, ancak kendine söyleyebildiği ve bu aşamaya dikkat. Eğer söylediği şeyler başlangıç olarak gizlilik derecesi az olan konulardır bir nevi sizi test etmektedir eğer anlattıklarını unutmuşsanız gerisi gelecektir duyduğunuz her cümleyi yok sayarak karşınızdakinin bilinçaltında sizin tamamen bir kopyanız olduğu ve iki kopyanın davranış biçimlerinin aynı olması gerektiği mantığı devreye girerek karşınızdaki sizin yaptığınız her şeyi yapmaya veya söylediğiniz, tavsiye ettiğiniz her şeyi harfi harfine bir kopya olarak yapmaya başlayacaktır.

Bilinç o kadarda savunmasız ve korunmasız değildir aslında bilinci aldattığınız savunma yetisini aştığınız yer yeni olmanızdır. Yeni araba, yeni yıl, yeni kalem, yeni kitap… yeni olan her şeyin bilinç altında bıraktığı güzel olacağı ve bir an önce bu yeniliği keşfetme isteğidir. O yüzden seçtiğiniz hedefler için yeni olmak zorundasınız. Yeniler her zaman eskilerden daha ilginç ve daha yakındır. Bu kuralı isterseniz ilk önce kendinizde deneyin. Daha önce hiç görmediğiniz bir çikolata alınız, bahse girerim tatmaktan kendinizi alamayacaksınız ve beğenirseniz içinde ne var diye içindekileri ya okuyacaksınız yada tahmin etmeye çalışacaksınız.

İnsanlarla oyun oynamak, kurallarını her ne kadar siz koymuş olsanızda zaman ve para kaybını otomatik olarak beraberinde getirir. Bu nedenle baştan bir şeyler kaybetmiş olacaksınız bir şeyleri. Zamanınız ve paranız sizin için değerli ve vazgeçilmez ise başlamadan unutun gitsin yada zamanınıza bir bedel biçip her kuruşunu sizin oyununuzu oynamak isteyen kişiden tahsil ediniz.

(Bu yazının temel amacı kullanılmaktan vaz geçip gerçekleri görebilmenize yardımcı olmaktır tabi kullanıldığınızı düşünüyorsanız)